Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Ekonomi, Maliye

Adnan YILDIRIM
Adnan YILDIRIM
552OKUNMA

Güncel Ekonomi Programının temel bileşenleri

Mayıs ayında tamamlanan seçimler sonrasında, Türkiye ekonomisinin makro ekonomik göstergelerinde yaşanan sorunlara ivedi çözüm aranması sürecine girildi. Ekonomi yönetiminde değişikliklerle başlayan süreçte Eylülde yayınlanacak 2024-26 dönemi Orta Vadeli Program için hazırlık çalışmaları başlatıldı. Haziranın ilk günlerinde, Hazine ve Maliye Bakanlığında bakan ve yardımcıları ile Merkez Bankasında başkan değişiklikleri gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı yardımcılığına yeni kabinede yapılan atamanın da ekonomi yönetimi deneyimli olması, yeni ekonomi yönetimi ile koordineli çalışma yürütülmesinin beklendiği şeklinde yorumlandı. Hazine ve Maliye Bakanı ilk mesajında; önümüzdeki dönemde şeffaf, öngörülebilir, uluslararası standartlara uygun ve rasyonel politikalar izleneceğini açıkladı. Sn. Bakan ilk mesajının bir ay sonrasında, (henüz yazılı metin olarak açıklanmayan) programın;

  • Mali disiplinin yeniden tesis edilmesi; (deprem etkisi hariç) bütçe açığının Maastricht kriterleri ile uyumlu bir seviyeye çekilmesi,
  • Enflasyonun orta vadede tek haneye düşürülmesi için kademeli parasal sıkılaştırma ve enflasyon hedefi ile uyumlu gelirler politikası,
  • Makro finansal istikrarı ve diğer tüm kazanımları kalıcı hale getirecek yapısal reformlar,

olmak üzere üç bileşeni olduğunu duyurdu. Arada geçen 1,5 aylık dönemde; programın yapısal reformlar dışındaki bileşenleri kapsamında bazı adımlar atıldı. Mali disiplinin yeniden sağlanmasına dönük vergi artırıcı düzenlemeler ile parasal sıkılaştırmaya dönük TCMB’nin faiz artırma ve KKM hesaplarına zorunlu karşılık kararları alındı.

Mali disiplinin tesisi için vergi artışları

Ana hatları yukarıda belirtilen ve yeni OVP’de mali disiplini sağlamaya dönük gelir artırıcı önlemler çerçevesi içinde değerlendirilen (14 Temmuz 2023 tarih ve 7456 sayılı kanun ve Cumhurbaşkanı kararları ile yapılan) ilk düzenlemeler aşağıda özetlenmiştir.

  • 2023 için ödenecek motorlu taşıtlar vergisi tutarı kadar ve yine 2023 yılında “Ek motorlu taşıtlar vergisi” ödenecek.
  • Kurumlar vergisi oranı 2023’ten geçerli olmak üzere 5 puan artırıldı
  • Kurumlar vergisinde bazı (taşınmazlar ve fon gelirlerindeki) istisnalar kaldırıldı ya da sınırlandırıldı.
  • Katma değer vergisi oranları artırıldı. %8 olan indirimli KDV oranı %10’a, %18 olan genel KDV oranı %20’ye, ağırlıklı olarak temizlik ürünlerinin yer aldığı %8 vergi oranına tabi temel ihtiyaç maddesi bazı mallarda KDV oranı genel oran %20’ye yükseltildi.
  • ÖTV Kanununa ekli (1) sayılı listede yer alan akaryakıt, gaz, yağ, doğal gaz vd. kimyasalların maktu ÖTV tutarlarında, perakende fiyatları yaklaşık %25 yükseltecek artışlar yapıldı.
  • Tüketici kredilerinde %10 olarak uygulanan Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi oranı %15’e çıkarıldı.
  • Sürücü belgeleri dışındaki maktu “trafik harçları” %50 artırıldı, yolcu beraberi ithal cep telefonlarından alınan izin harcı 20.000 ₺’ye yükseltildi.
  • Şans oyunları vergisinde oranlar birer kat artırılarak; müşterek bahislerde %10, at yarışlarında %14 ve diğer şans oyunlarında %20’ye çıkarıldı.

Mali disiplini sağlamaya dönük vergi artırımı düzenlemelerinde; yayımından itibaren ya da yayımından kısa bir süre içinde tahsil edilebilecek vergiler tercih edilmiştir. Depremin getirdiği ilave yüklere ek olarak seçim dönemi kararlarının ve vaatlerinin (2023 yılından başlayarak) artırdığı bütçe harcamalarının karşılanabilmesi için bütçenin gelir tarafında acele artış ihtiyacı doğmuştur. Bilindiği gibi 2023 yılında 659 milyar ₺ olarak öngörülen bütçe açığı hedefi, Haziran/2023 sonunda 483,2 milyar ₺’ye ulaşmış; altı aylık bütçe açığı, bir önceki yılın tamamında verilen 139 milyar ₺’lik açığın yaklaşık 3,5 katı olarak gerçekleşmiştir. Bütçenin içinde bulunduğu bu durum nedeniyle, TBMM’de kabul edilen 1.119 milyar ₺ ek bütçe ile 2023 yılı bütçesi 6 trilyon ulaşmıştır.

Vergi artışlarının yanında mali disiplini sağlamada önemli bulduğumuz “kamuda tasarruf” konusunda ise vergi artışlarının ardından Hazine ve Maliye Bakanlığınca yayınlanan genelge ile kamu kurumlarından, (deprem kaynaklı harcamalar hariç) tüm harcamaların gözden geçirilmesi istenmiştir. Artırılan vergilerle vatandaşın ve işletmelerin yükünü artırmak bu vergileri ödeyenler bakımından gelir kaybıdır, ilave yüktür, katlanılacak özveri demektir. Benzer özverinin, aynı ciddiyetle her kurumda ve her kademede kamu harcamaları tarafında da görülmesi, gösterilmesi gerekir.

Dezenflasyon hedefli parasal sıkılaştırma

Haziran başında TCMB’de yapılan başkan değişikliği sonrasında, önceki dönem para politikalarının ekonomiyi ve finans sistemini olumsuz etkilediği değerlendirilerek; enflasyon beklentilerinin çıpalanması, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi ile fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma süreci başlatılmıştır. Başkan değişikliği sonrası yapılan iki PPK toplantısında alınan kararlarla, politika faizi (Haziranda 6,5; Temmuzda 2,5) 9 puan artırılarak %17,5’e yükseltilmiştir. Ayrıca, KKM hesaplarına getirilen %15 zorunlu karşılık uygulaması ile kredi hacminin düşürülmesi; tüketici kredilerinde BSMV artışı ve diğer vergi artışları ile de tüketim harcamalarının kısılması amaçlanmıştır. Temmuz toplantısı karar özetinde; ücretlerde artış, kurların yükselişi ve fiyat artırıcı vergisel düzenlemelerin enflasyonu olumsuz etkileyeceği öngörüsüne vurgu yapılmıştır.

Sonuç olarak seçim sonrası ekonomi programının maliye politikası boyutunda hızlı düzenlemeler yapılırken, para politikası boyutunda radikal değişim gerçekleştirildi. Her iki alanda önümüzdeki günlerde ilave düzenlemeler yapılması ve kararlar alınması da beklenir. Yapısal reformlar konusunda ise Eylül başında yayınlanacak yeni OVP’yi beklemek gerekecektir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor