Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Mükellef Hakları

Hakan ÜZELTÜRK
Hakan ÜZELTÜRK
1707OKUNMA

Motorlu Taşıtlar Vergisi Ödemesi Konusunda Bir Öneri

Otomobil ve cip vergileri 8 milyonu aşkın vatandaşı ilgilendirdiği ve her yıl değiştiği için, okuyucularımız o yılın Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) tutarlarını ve ‘indirimli vergi avantajını’ her yıl sorarlar, biz de açıklarız...” Yukarıdaki başlık ve ifadeler, sevgili Şükrü KIZILOT hocamıza ait.

Her yıl aynı problemin yaşandığı ve çok sayıda şikâyetin yapıldığı bir konu olan motorlu taşıt vergilerinin ödenmesi hususunda özellikle internet üzerinden ödemelerin yapılabilmesi imkânı sonrasında daha pratik yollar uygulanması artık bir zarurettir. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın web sayfasında yer alan Mükellef Hakları Bildirgesi de bu durumu ifade etmektedir. Buna göre:

  • Vergi ile ilgili yükümlülüklerinizin yerine getirilmesinde sizlere her türlü kolaylığı sağlayacağız.
  • Sürekli olarak kendimizi yenileyecek, daha iyi hizmet sunmanın arayışı içinde olacağız.

Bilindiği üzere, Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu çerçevesinde vergiye konu araçların motor silindir hacmi ve yaşına göre belirlenen motorlu taşıtlar vergisi tutarı, kasko sigortası değerinin yüzde beşini aşıyorsa, mükellefler, aynı yaş grubundaki bir alt kademede yer alan vergiyi ödeyebilmektedirler. Bu durumda mükelleflere kanun kapsamında kasko sigortası değerine göre daha az vergi ödeme imkânı getirilmiştir. Söz konusu uygulamadan yararlanmak için taşıtın kasko sigortasının yaptırılmış olmasına da gerek bulunmamaktadır. Üstelik zamanaşımı süresi beş yıl olduğu için, eski yıllara ait fazla ödenen vergilerin iadesini talep etmek de mümkün bulunmaktadır.

Bu kapsamda Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun (I) sayılı tarifesinde yer alan, otomobil, cip, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzeri taşıtlar bu avantajdan yararlanabilmektedirler. Bunun için taşıtın kasko sigorta değerinin yüzde beşinin hesaplanabilmesi gerekmektedir. Kasko değer listesi, her yılın ocak ayı içinde Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketler Birliği tarafından yayınlanmakta olup, düşük meblağlı vergi ödemek isteyen mükellefler bu listelere kendileri veya sigortacıları vasıtasıyla ulaşmak ve bir dilekçe ile bağlı oldukları vergi dairesine müracaat etmek zorundadırlar. Daha sonra ilgili vergi dairesindeki yoğunluk sebebiyle oldukça uzun bir zaman harcamakta ve gerekli işlemlerin tamamlanmasından sonra vergilerini ödemektedirler.

Bu ödeme bazen ilgili dilekçelerin işleme konmasındaki veya bazen sebepli veya sebepsiz olarak işleme konamamasındaki problemlerden dolayı uzamaktadır. Bu nedenle genellikle bu işlemlerde özellikle ocak ayında gecikmeler yaşanmakta ve mükellefler bu sebeple indirimli vergi ödeme haklarından yararlanamamakta, ancak daha sonraki aylarda işlemlerin gerçekleştirilmesi sebebiyle yıllık vergiden mahsup yapılmaktadır. Bu durum mükellefler için hem gereksiz bir bürokrasi yaratmakta hem de zaman ve para kaybına yol açmaktadır. İdare bakımından da gereksiz bir iş yükü ve mükelleflerle memurlar arasında tartışmalar yaşanmaktadır. Zira herhangi bir belge eksikliği veya yetkili kişinin olmaması nedeniyle oluşan gecikmeler mükelleflerin indirimli vergi yerine normal oranda vergi yatırmalarına sebep olmakta, bu durumun düzeltilmesi zaman almaktadır.

Mükelleflerin başvuru zarureti ve bu başvurunun klasik yollarla yapılması bütün bu olumsuzlukların temel noktasıdır. Aslında ilgili mevzuat çerçevesinde yer alan başvuru zarureti noktasında Vergi İdaresi yukarıda belirtmiş olduğumuz kolaylık sağlama ve daha iyi hizmet sunma vaatleri çerçevesinde “başvuru” konusunda internet sayfasına koyacağı bir “kutucuk” ile bu imkândan yararlanmak isteyen mükelleflerin bu kutucuğu işaretlemesi yolu ile söz konusu düşük vergi uygulamasını otomatik olarak yapabilir. Kasko değerleri listesindeki değerlendirmeyi de bir yazılım programı ile her yıl pratik olarak düzenleyebilir. Böylece hem İdare hem de mükellefler çalışma ve zaman tasarrufu sağlayabilecekler, hem mükellef hakları bildirgesi hayata geçmiş olacak hem de verginin tarafları arasındaki ihtilaflar ortadan kaldırılarak adil bir uygulama sağlanabilecektir.
Günümüz teknolojik gelişmeleri be bilgi çağı ile çağdaş idare anlayışı da bunu gerektirmektedir.

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor