Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Vergi

Ersin KAPLAN
Ersin KAPLAN
2128OKUNMA

Foreks İşlemlerinden Elde Edilen Gelirlerin Vergisel Durumu

Foreks işlemleri (kaldıraçlı işlemler), günümüzde oldukça popüler olan bir yatırım aracıdır. Sistemin cazibesi kaldıraç unsurundan gelmektedir. Yatırılan teminatın (mali sermayenin), belirli bir kaldıraç oranı (genellikle 100 kat) ile işleme tabi tutulması sonucunda küçük sermayeler ile büyük kazanç elde etme imkanı doğmaktadır. Aynı şekilde, zarar da bu nispette büyük olmaktadır. 

Foreks işlemlerinin hukuki niteliği 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na göre, sermaye piyasası araçları üç gruba ayrılmış olup; bunlar menkul kıymetler, türev araçlar ve diğer sermaye piyasası araçlarıdır. Döviz ve kıymetli madenler ile diğer varlıklar üzerine yapılacak kaldıraçlı işlemler (foreks) ise türev araçların bir alt unsuru olarak tanımlanmıştır. (m.3). Buna göre foreks işlemleri, bir sermaye piyasası aracıdır.
 
Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’de (III-37.1) ise kaldıraçlı işlem, “Yatırılan teminat tutarı karşılığında, döviz ve kıymetli madenler ile Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenecek diğer varlıkların kaldıraçlı olarak elektronik ortamda oluşturulmuş bir platformda alım satımı işlemleri” olarak tanımlanmıştır. (m.3). Kaldıraçlı alım satım işlemlerine konu edilebilecek varlıkların fiziki alım satımının kaldıraçlı işlem kapsamına girmediği belirtilmiştir. (m.28). 

Benzer şekilde, BSMV’ye yönelik açıklamaları içeren 89 Seri No’lu Gider Vergileri Genel Tebliği’nde de foreks işlemlerinin, kambiyo alım satım işlemi olarak değerlendirilemeyeceği ifade edilmiştir. 

Foreks gelirlerinin vergisel niteliği 
Foreks işlemlerinden elde edilen gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin, mevzuatta doğrudan bir hüküm bulunmamakta ve dolayısıyla konuya ilişkin farklı görüşler ortaya çıkmaktadır. Bu görüşlerin temelinde, foreks işlemlerinin bir kambiyo işlemi mi yoksa müstakil bir sermaye piyasası işlemi mi olduğu noktasındaki görüş ayrılıkları bulunmaktadır. 

Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) 37. maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hüküm altına alınmıştır. Bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için, bir organizasyon içerisinde ve devamlılık arz edecek şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Foreks işlemleri, ticari bir nitelik arz ediyorsa bu kapsamda değerlendirilebilir. 

GVK’da menkul sermaye iradı, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kâr payı, faiz, kira ve benzeri iratlar şeklinde tanımlanmıştır. (m.75/1). Foreks işlemlerinin, kambiyo işlemi olarak kabul edilmesi durumunda elde edilen gelirler bu kapsama girmeyecektir. Ancak, müstakil bir sermaye piyasası işlemi kabul edilmesi durumunda menkul sermaye iradı genel tanımı içerisine girmesi mümkündür, fakat bu durum da net değildir. Öte yandan, GVK, m.75/2’de ise, burada sayılan unsurların her halükarda menkul sermaye iradı sayılacağı hükme bağlanmış olup, foreks gelirleri, burada sayılan bir unsur olmadığı için bu fıkra kapsamında vergilendirilemez. 

Foreks gelirleri, GVK’nın mükerrer 80. maddesinde düzenlenen değer artışı kazançları kapsamına girmemektedir. Çünkü, foreks işlemleri kambiyo (döviz alım-satım) işlemi veya müstakil bir sermaye piyasası işlemi olarak kabul edilse bile her iki durumda da değer artış kazancı tanımına girmemektedir. Foreks piyasasının giderek genişlemesi ve işlemlerin yaygınlaşması da göz önüne alındığında, konuyla ilgili açık bir yasal düzenlemenin yapılması gerekir. 

Gerçek kişilerin elde ettikleri gelirler 
Yukarıda özetlenen tartışmalardan bağımsız olarak, vergi idaresinin olaya yaklaşımı, gerçek kişilerin foreks işlemlerinden elde ettiği gelirlerin vergilendirilmeyeceği yönündedir. Bu görüş, konuyla ilgili kamuya açıklanan iki adet özelgede ortaya konulmuştur. 

14.08.2012 tarihli ve B.07.1. GİB.4.34.16.01-120 [37-2012/281]- 2554 sayılı özelgede, foreks işlemleri “döviz alım satımı” olarak ele alınmış ve bu faaliyetin değer artış kazançları kapsamında yer almadığı ve GVK’nın geçici 67. maddesi kapsamında vergiye tabi tutulması da mümkün bulunmadığı belirtilmiştir. Söz konusu özelgede, bu faaliyetin ticari organizasyon içerisinde devamlılık arz edecek şekilde yapılması durumunda ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi ve elde edilen kazancın ticari kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde beyan yoluyla vergilendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 

14.08.2012 tarihli ve B.07.1. GİB.4.34.16.01-125 [6-2012/55] - 2569 sayılı özelgede ise, aracı kurumların müşterilerine kaldıraçlı döviz alım satım işlemleri nedeniyle yapmış olduğu ödemeler üzerinden GVK’nın geçici 67. maddesi kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü bulunmadığı belirtilmiştir. 

Kurumların elde ettikleri gelirler 
Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından foreks işlemlerinden elde edilen gelirler (ve ortaya çıkan zararlar), kurum kazancının bir unsurudur. Safi kazancın tespitinde ticari kazanç esasları uygulanır.

(Dünya Gazetesinde 21.12. 2015 tarihinde yayımlanmış olup Sn. Kaplan’ın özel izni ile yayınlanmaktadır.)

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor